Çelik ve Akdağ yapmış olduğu çalışmada, Türkiye’de kısa vadeli dış borç stoku, faiz oranı, toplam rezervler ve imalat sanayi kapasite kullanım oranının döviz kuru üzerindeki olası etkileri 2008:01 ile 2020:11 tarihleri arasındaki aylık veriler kullanılarak yapısal kırılmalı test yöntemleriyle incelenmektedir. Lee ve Strazicich (2003)’in iki kırılmalı birim kök testi sonucuna göre, serilerin birinci farkları alındıktan sonra durağanlaştığı tespit edilmiştir. Bu sonuç doğrultusunda Maki (2012) yapısal kırılmalı eş bütünleşme analizi gerçekleştirilmiştir. Maki (2012) testi ile serilerin uzun dönemde eşbütünleşik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Genel bir çıkarım yapıldığında, kısa vadeli sermaye hareketlerine bağımlı olan, kırılganlığın yüksek bir ekonomik yapının doğal sonucu olarak risk ve belirsizliğin hâkim olduğu ileri sürülmektedir. Söz edilen koşulların egemen olduğu bir işleyişte, ülkenin ekonomik dinamiklerinin ana aksını oluşturan makroekonomik göstergelerin dalgalı bir seyir izleyebileceği oldukça açıktır. Döviz kuru göstergesi de bu yapıdan direkt olarak etkilenmektedir.
Döviz kurundaki oynaklığın, ekonomilerin rekabet gücünün önemli bir unsuru ve dışa açık ekonomilerde özellikle ihracatın ithalata bağımlılık oranının yüksek olduğu ülkelerde merkezi bir işleve sahip olduğu bilinmektedir. Ekonomi yönetiminin öncelikli görevlerinden birinin kurumların etkinliğin artırılması ve iktisadi istikrarın sağlanacağı bir makroekonomik ortamın tesis edilmesine dönük adımların atılmasıdır.” Kitabı incelemek isteyenler
buradan detaylı bilgiye ulaşabilirler.