Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

İşletme (Doktora)








 "Sessiz istifa” gerçekten yeni bir fenomen mı?


"Büyük İstifa"dan sonra, Amerika ve Avrupa'daki işletmelerin pandemi sonrası başka bir fenomenle karşı karşıya: "sessiz istifa”.


 

 

London Üniversitesi yönetim bilim dalında doçent olan Anthony Klotz, "büyük istifa" ifadesini ilk olarak Mayıs 2021'de Amerikalı işçilerin yorgunluk ve evden çalışma özgürlüğü nedeniyle işten ayrılacaklarını öngördüğünde kullanmıştı. Öte yandan, "sessiz istifa” ifadesi biraz daha bu yaklaşımdan farklı. Sessiz olması, gürültü kavramıyla ilişkili bir durum da değil. Üstüne üstlük, aslında işinizi bırakmanıza dahi gerek yok. Sessiz istifa, kendinizi fazla çalıştırmamanız veya size ödeme yapılmayacak ek görevler yapmamanız anlamına geliyor; yani ne kendini tam anlamıyla vermiyorsun ne de çok veriyorsun. Belirlenen görevleri yapmak aslında, ne eksik ne fazla. Basitçe söylemek gerekirse, işinizin tüm hayatınıza hükmetmesine izin vermeden görevlerinizi çok basitçe yerine getirmektir. Sessiz istifa hareketi, iş-yaşam dengesizliklerinin, koşuşturma kültürünün ve sömürücü emek uygulamalarının kırılma noktasına geldiği ve bunların hepsinin yüksek çalışan tükenmişlik oranlarına yol açtığı bir zamanda gerçekleşiyor.

 

Nottingham Üniversitesi'nin örgütsel davranış bilim dalında doçent olan Maria Kordowicz'e göre, sessiz istifalardaki artışı, iş tatmininde fark edilir bir düşüşle bağlantılı hale getiriyor. Gallup'un 2022 küresel işyeri anketinde 38 Avrupa ülkesi arasında 33. sırada yer alan Birleşik Krallık çalışanlarının yalnızca %9'u işine bağlı veya tutkulu. 2021 sonbaharında, NHS çalışanları arasında yapılan bir ankette moralin 10 üzerinden 6,1'den 5,8'e düştüğünü ve personel katılımının 7,0'dan 6,8'e düştüğünü tespit edilmiş. Kordowicz ise genel olarak, insanların işlerine tepki verme biçimlerinin gerçekten değiştiğini söyledi.

 

Kordowicz, "Pandemiden bu yana insanların işle ilişkisi çeşitli şekillerde araştırıldı" diye ekledi. "Amaca ulaşma arzusu önemli ölçüde daha belirgin hale geldi pandemiyle “beraber diye devam etti Kordowicz. Pandemi sırasında, yaklaşan bir his vardı ve bireyler kendilerine, "Çalışmak benim için ne anlama gelmeli? Değerlerime daha uygun bir rolü nasıl yürütebilirim? Dahası bu, sessiz istifanın gitgide daha zararlı olabilecek yönlerini öz plana çıkarıyor: zihinsel olarak işten ayrılmak, iş miktarından yıpranmak ve pandemi sırasında çoğumuzun yaşadığı iş-yaşam dengesinin olmaması.