Makalede Büşra Kamacıoğlu kültür endüstrisi olgusunun çağdaş sanat üzerindeki etkilerini ele alarak Türkiye’de günümüz sanatındaki yansımalarını incelemektedir. Buna ek olarak, kültürel etkinlikler ve sanatsal ürünler üzerindeki etkisini de ortaya koymak amaçlanmıştır.
Makale ile ilgili Arş. Gör. Büşra Kamacıoğlu’nun görüşleri şu şekildedir:
“Yirminci yüzyılın son zamanlarından günümüze kadar olan bilgi ve iletişimdeki hızlı değişimler uluslararası sınırları ortadan kaldırmaktadır. Bu değişim sanat alanında da kendini hissettirmekte ve bu yeni eğilim “yenidünya düzeni”, “postmodernite” ve “küreselleşme” adı altında ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucunda doğan kitle kültürü de taklit ve ironi kavramlarıyla estetik duyarlılığı yok etmektedir. Para estetik kriterlerden ziyade tek ölçü olmaktadır. Sanatçının tükettiği her şey paradır. Tüketici profilinin değişmişiyle statü kavramı da değişime uğramıştır. Bir eserin fiyatı ve alan kişinin konumu sanat eserine değer biçen unsurlar haline gelmektedir. Bu durum ürün ve üretici arasında bir baskı oluşturarak yaratım aşamasından sunum aşamasına kadar sanatçıyı etkilemektedir. Satış ve markalaşma düşünceleri, seri üretim gibi tekrar eden yapıtlar kültür endüstrisinin sanatçının eser üzerindeki etkisini göstermektedir. Bu şekilde kültür endüstrisinin sanat eserini meta haline getirmeye çalışması, sanat eserinin kendisine ait duruşunu yok etmektedir. Ayrıca yirminci yüzyıl içerisinde çeşitli nesnelerde görülen zevksiz ve estetik değer taşımayan kitch olarak adlandırılan eserler ortaya çıkması da kültür endüstrisinin sanat üzerindeki bir başka yansımasıdır.
Tükiye’de de kültür endüstrisi yönetimi ve ekonomi, çağdaş sanatın popüler olmasında başrolü oynamaktadır. Bankaların, koleksiyonerlerin, iş adamlarının sanat pazarına dâhil olması ve düzenlenen uluslararası sanat fuarları sanatın popüler bir yapı olmasında etkin bir rol oynamaktadır. Bu durum sanatı ve sanatçıyı destelemek olarak gözükse de aynı zamanda tüketim kültürü içerisinde sanatçıyı ve ürettiği eseri markalaştırmaya yönelik bir çabadır.
Bu bağlamda çalışmamı iki temel boyutta ele aldım. İlk olarak Fraknfurt Okulu ve kültür endüstrisi olgusunun sanat üzerindeki etkilerini ortaya koymaya çalıştım. Kültür endüstrisini sanatı bir pazar alanına dönüştürme aracı olarak ele aldım. İkinci olarak ise Dünya’da ve Türkiye’de çağdaş sanata yansımalarını tarihsel süreçte inceleyerek çalışmamı sonlandırdım.”
Arş. Gör. Büşra Kamacıoğlu’na katkıları için teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz.
