Ardından Bağımlılıklarla Mücadele Birimi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, bağımlılıkların ülkemizde ve Dünyada sayıları gittikçe artan önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti. Elkin, konuşmasında bağımlılıkların bireylerde fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik birçok olumsuzluklara neden olarak yaşam kalitelerini düşürdüğünü dolayısıyla tek başına bireyleri değil bireylerin içinde bulunduğu toplumu da etkilediğini ifade etti.
Sonuç olarak bağımlılıklarda tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin çok önemli olduğunu fakat sağlıkçılar olarak önceliğimizin korucu sağlık hizmetleri olduğunu vurguladı. Koruyucu önlemler kapsamında YÖK’ün de ‘’Bağımlılıklarla Mücadele Eylem Planı’’ oluşturduğunu ve bu eylem planı doğrultusunda üniversitemizde de öğrencilerimizi bağımlılıklardan korumak, bağımlılıklarla ilgili bilgi ve farkındalıklarını artırmak amacıyla ‘’Bağımlılıklarla Mücadele Koordinatörlüğü’’nün kurulduğunda belirtti.
Elkin, konuşmasının ardından Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nermin Gündüz’ün kısa bir özgeçmişini katılımcılarla paylaşarak konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet etti. Gündüz konuşmasında; Bağımlılıkların çok boyutlu bir sağlık sorunu oluşturduğunu dolayısıyla çözümünün de multidisipliner yaklaşımla olabileceğini, teknoloji ve internet bağımlılığı tanımını, internetin yaşamımıza girişinin aslında çok da eskiye dayanmadığını fakat kısa bir zamanda yaşamamızın her anında var olduğunu ve neredeyse vazgeçilmez hale geldiğini fakat bu olumlu gerekliliği ve gelişmelerle birlikte birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini, özellikle çocuk ve ergenlerde doğru ve dikkatli kullanılmadığında, denetlenmediğinde (süre ve içerik olarak) çok fazla olumsuzluklara neden olduğunu, çocuklarda otizmin ayırt edici tanısında zorlanıldığını, aile içinde sadece çocuk ve ergenlerde değil aynı zamanda yetişkinlerde de sosyal medya kullanımında birçok sorunlar yaşandığını, sanal ortamdaki kumar bağımlılığının da gün geçtikçe artan bir sorun olduğunu ve bunların beraberinde intiharları da getirebileceğini, ayrıca Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini tekrar açıklayarak, buradaki her sütunun birey tarafından yaşanması gerekirken bireylerin bunların yerine teknolojik platformları koymaya çalıştıklarını belirtti. Ruh Sağlığı hastalıkları açısından bakıldığında depresyon ve bağımlılıklar arasında ikili bir ilişki olduğunu yani bazen depresif duygu durumunun bağımlılığa zemin hazırladığını bazen de bağımlılıkların depresyona da yol açtığını vurguladı.
Sonuç olarak teknolojinin önemini ve gerekliliğini belirtirken kullanımında dikkatli olunması ve bunun bağımlılığa dönüştürülmemesi için özellikle çocuk ve ergenlerde erken yaşlardan itibaren teknoloji kullanımına önemli sınırlar konulması gerektiğini vurgulamıştır. GÜNDÜZ, konuşmasının sonunda salondaki katılımcılardan sorularını alarak yanıtlamıştır.
Seminer sonunda Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Nuri Kuruoğlu tarafından Doç. Dr. Nermin Gündüz’e plaketi verilerek seminer sonlandırılmıştır.
