Ötgün, ''Sünnet erkeklik organı olan penisin uç kısmını açıkta bırakacak şekilde deri çıkartılma işlemi olup tarih boyunca yapılan cerrahi bir işlemdir. Dünyadaki erkeklerin yaklaşık % 38’i sünnetli iken ülkemizde bu oran %95’in üzerindedir. Sünnet genellikle inançsal (Musevilik’te zorunlu, İslamiyet’te ise önerilen) bir uygulama olmakla birlikte geleneksel ve sağlık gerekçesi ile de yapılmaktadır.
Sünnet her yaşta yapılabilmekle birlikte çoğunlukla ilk iki yaşta yapılmaktadır. İnançsal olarak yenidoğan döneminde önerilmektedir. Tıbbi açıdan da yara iyileşmesinin hızlı olduğu bebeklik döneminde yapılması daha uygundur. Çoğunlukla yenidoğan ve ilk üç ayda lokal anestezi ile yapılmaktadır. Fakat uygun koşullarda ve genel anestezi yapıldığı sürece her yaşta yapılabilir.'' dedi.
Ötgün, Sünnetin sağlık açısından gösterilmiş birçok yararı olmakla birlikte işleme bağlı riskler dışında uzun dönem olumsuzlukları yoktur. Sünnetli bebek ve çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu yaklaşık %90 daha az görülmektedir. Sünnetli bireylerde penis kanseri 20 kat daha az, eşlerinde rahim ağzı kanseri daha az, cinsel yolla bulaşan hastalıklar daha az ve penis enfeksiyonları görülmektedir.''dedi.
Sünnet işlemi yapılan erkeklerde erken boşalmanın daha sık görüldüğü gibi bir bilimsel veri yoktur. Sünnet için değişik yöntemler kullanılmakla birlikte uygun koşullarda uzman kişilerce yapıldığında en güvenilir ve sonuçları en iyi olan klasik yöntem olup hala en sık kullanılandır. Klasik cerrahi yöntem sünnet derisinin cerrahi yoldan kesilerek uçların birbirine eriyen (emilebilen) dikişlerle dikilmesi şeklinde yapılır. Bunun yanı sıra klips ve çan yöntemleri de kullanılmaktadır. Lazer (koter) yöntemi sünnet derisinin elektrikli yüksek ısılı aletler ile kesilmesidir; riskleri nedeniyle fazla önerilmemektedir.
Sünnet sırasında derinin fazla ya da az bırakılması, kötü nedbe dokusu kalması, kanama, şekil bozuklukları, idrar yolunun zarar görmesi gibi kalıcı sakatlıklar ve enfeksiyon karşılaşılabilecek problemlerdir. Sünnet konusunda deneyimli kişilere yaptırılması ile bu tür komplikasyonlar en aza indirilebilmektedir.
Ötgün, ''Sünnet sonrası penisin tam olarak iyileşmesi genellikle beş ila yedi gün sürer. Sünnet sonrası erken dönem uygun tedavi ağrısız olarak geçirilebilir. Cerrahi yöntemden bağımsız olarak kızarıklık, morluk ve şişlik görünebilir. Günümüzde deneyimli cerrahlar tarafından yapılan sünnet sonrası sargı uygulaması yapılmadığı için işeme güçlüğü ve özel pansuman gereksinimi olmamaktadır'' dedi.
