Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

Çocuk Gelişimi (Yüksek Lisans) (Tezli)








 Aile Danışmanlığı


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Çocuk Gelişimi (Tr) Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin '' Ailenin sağlığı, önemi, işlevleri, aile içi iletişim, ailede kriz yönetimi ve ebeveyn tutumlarına dikkat çekmeyi sağlayan sağlık eğitimlerinin yapılması önemlidir'' dedi.


Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1993 yılında aldığı bir kararla 15 Mayısı “Uluslararası Aile Günü” olarak ilan etmiş ve 1994 yılından itibaren de tüm dünyada ve ülkemizde kutlanmaya başlanmıştır. Ayrıca bu günün yer aldığı hafta olan 15–21 Mayıs ise “Aile Haftası” olarak kabul edilmiştir. Bu haftada özellikle ailenin sağlığı, önemi, işlevleri, aile içi iletişim, ailede kriz yönetimi ve ebeveyn tutumlarına dikkat çekmeyi sağlayan sağlık eğitimlerinin yapılması önemlidir.
    Ailenin tarihsel sürecine bakıldığında; geleneksel aile yapısının sanayileşme ile birlikte kent ve çekirdek aile yapılarına dönüşmeleri ile birlikte ailelerde ya göreceli olarak sorunlar artmakta ya da geniş ailedeki sosyal destek mekanizmalarının azalması ile birlikte ailenin kendi içlerinde ya da çevreyle bir takım sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Ailelerin yaşadıkları bu sorunlara baktığımızda; iletişimsizlik, sadakatsızlık ve aldatma, terk, evden kaçma, ekonomik sorunlar, işsizlik ve para yönetimi sorunları, cinsel sağlık ve cinsel işlev bozuklukları, cinsel istismar, her türlü istismar, aile içi şiddet, aile bireylerindeki psikolojik hastalıklar özellikle kişilik bozuklukları, kumar, alkol ya da madde bağımlılıkları, gebelik ve doğum sonrası süreçler, çocuk sahibi olamama, evlat edinme ve etkileri, engelli çocuğa sahip olma, çocuk ihmali ve istismarı, ergenlik dönemi sorunları, yaşlı istismarı ve yaşlı bakım sorunları, ailedeki kayıplar ve yas süreci, aileye yeni üyelerin katılması ya da ayrılması, boşanma ve çocuklar olarak sayılabilir.
Boşanmalar ve sonraki süreç; Aile danışmanlığına en fazla gereksinim duyulan bir süreç olup; dünyadaki oranlar gün geçtikçe hızla artmakta ve aileler dağılmaktadır. ABD’de 2014 yılı Ulusal sağlık istatistik verilerine göre; boşanma oranı %38 olarak belirtilmiş, ayrıca evlilik oranı binde %6.9 boşanma oranı ise binde 3.2 olarak kayıtlara geçmiş. Boşanmanın yeniden yapılan evliliklerde de artarak ilerlediği görülmüş birinci evliliklerde %41, ikinci evliliklerde %60 ve üçüncü evliliklerde ise bu rakamların %73 olduğu bildirilmiş. Avrupa’ nın istatistiklerine bakıldığında; 2016 yılında kaba evlenme oranı binde 4.2 iken kaba boşanma hızı binde 2 olarak belirtilmiş.  Ülkemizdeki istatistiklere bakıldığında; TUİK verilerine göre 2016 yılında 596 bin 493 kişinin evlendiği ve aynı yıl 126 bin 164 kişinin boşandığı yani boşanma oranının %21.22 olarak bildirilmiş. Aynı verilerde kaba evlenme hızının binde 7.5, kaba boşanma hızının binde 1.59 olduğu bildirilmiştir.
Bu süreç aile danışmanlığı gereksinimini ortaya çıkarmakta ve artırmaktadır. Aile danışmanlığına ihtiyaç duyulduğunda Aile danışmanları; psikolojik danışma kuramlarını, sistem teorilerini ve klinik müdahale tekniklerini birleştirerek danışma merkezlerinde bireylere, çiftlere ve ailelere yardımcı olmaktadırlar.
Yöntemleri Ne Olursa Olsun Terapistler, Aile İçin Şu Amaçları Taşırlar:
v Bireydeki ruhsal belirtileri ve işlevsel bozuklukları, ilişkiler alanında ele almak ve azaltmak.
v Aile ve evlilik içi çatışmaları ile ailenin daha geniş çevresi ve toplumla çatışmalarını çözümlemek.
v Ailedeki yakınmalar için ailenin sorun çözmede kullanabileceği kaynak davranışları belirleme ve kullanma güçlerini harekete geçirmek.
v  Aile üyelerinin duygusal gereksinimlerinin algılanması ve doyurulmasını kolaylaştırmak;
v  Üyelerin ve ailenin zorlayıcı yaşam olayları, tıbbi ve ruhsal hastalıkları karşısında sorun çözme, iletişim kurma becerilerini geliştirmek.
v  Üyelerinin her birinin özerkliğinin ve iletişim kurma becerilerinin artmasını sağlamak;
v Cinsler ve kuşaklar arası rol dağılımı konusunda uyuşmanın artmasını sağlamak.
v Ailenin toplumsal çevre ile bütünleşmesini kolaylaştırmak.

Aile danışmanlığı: Aile bireylerinin içinde geliştikleri veya işlevlerini yerine getirdikleri aile sistemini veya ilişkide bulundukları diğer sosyal çevreleri değerlendirmeye dayanan ve bu anlayıştan yola çıkarak bireylere, çiftlere veya ailelere sorunlarının çözümüne dönük değişim ve gelişime yönelik özel teknik ve stratejileri içeren hizmeti ifade etmektedir.
Aile danışma merkezi ise; Ailenin gelişmesi ve güçlenmesi için; bireylerini katılımcı, üretken, kendine yeterli hale gelmesi ve sorun çözme kapasitelerinin geliştirilmesi amacıyla koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici, rehberlik ve rehabilite edici hizmetler veren kuruluşlardır.
Aile Danışma merkezleri (mevzuat)  (04.09.2012 tarih ve 28401 sayılı yönetmelik) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından: Gerçek Kişiler Ve Özel Hukuk Tüzel Kişileri İle Kamu Kurum Ve Kuruluşlarınca Açılacak Aile Danışma Merkezleri Yönetmeliği’ nde  amaç; gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca açılan aile danışma merkezlerinin personel ve hizmet standardı, etik kuralları, ücret tarifeleri, açılması ve kapatılması işlemleri, faaliyetleri, denetimleri ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu yönetmeliğe göre; “Aile danışmanının eğitimi ve nitelikleri
MADDE 14 – (1) Sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, tıp, hemşirelik ve çocuk gelişimi alanlarından birinde en az dört yıllık lisans programlarından mezun olanlar, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu veya üniversitelerden, biri tarafından uygun görülen en az üç yüz saati teorik ve en az otuz saati süpervizyon eşliğinde olmak üzere yüz elli saati uygulamalı toplam dört yüz elli saatlik aile danışmanlığı alanında bir eğitim programını başarıyla tamamladıktan sonra sertifika alanlar, aile danışmanı unvanı alabilir.
(2) Sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, tıp, hemşirelik ve çocuk gelişimi lisans programlarını tamamladıktan sonra aile danışmanlığı alanında yüksek lisans veya doktora eğitimini tamamlamış olanlar aile danışmanı sayılır ve ayrıca bunlardan merkezlerde çalışmak için sertifika istenmez”
şeklinde tanımlanmaktadır. Yani Çocuk Gelişimcilerde yönetmelikte belirtilen sertifikalı eğitimi alarak; Aile Danışmanı olarak ta çalışabilirler.
     Ailelerin; yaşamsal süreç içinde karşılaştıkları gelişimsel ve rastlantısal krizlerin çözümünde baş etme mekanizmalarının yetersiz kalması durumunda Aile Danışmanlığı desteği almaları ailenin sağlığı, yaşam kalitesi ve yetiştirdikleri çocukların ruh ve beden sağlıkları açısından önemli olacaktır.

Kaynaklar
Çetinkaya, B. (2004). Ruhsal Açıdan Sağlıklı Aile. Sağlıklı Çocuk. Ankara: Empati Yayınları.
Erkan, S. (2013). Aile ve Aile Eğitimi İle İlgili Temel Kavramlar. Ankara: Anı Yayıncılık.
Çağdaş, A. (2012). Anne-Baba-Çocuk İletişimi. Ankara: Eğiten Kitap.
Emre, O. (2016). Ebeveynleştirmenin Çocukların Gelişim Sürecine Etkisi. İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 5(2). 29-34.