Her yıl 21 Mart’ta kutlanan Dünya Down Sendromu Günü, bireylerin eşit haklara sahip olduğu, kapsayıcı bir toplum inşa etme amacıyla farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Bu özel tarih, Down sendromunun genetik yapısında yer alan 21. kromozomun üç kopya olması (trizomi 21) durumuna gönderme yapıyor.
Down sendromlu bireyler, gerekli eğitim desteği, sosyal fırsatlar ve kapsayıcı politikalarla toplumsal hayata aktif ve üretken bireyler olarak katılabilir. Eğitim, sağlık hizmetlerine erişim ve istihdam alanındaki eşitlikçi yaklaşımlar, bu bireylerin yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bununla birlikte, farkındalık çalışmaları ve engellerin ortadan kaldırılması, bireylerin potansiyellerini ortaya koymaları için zemin hazırlar.
Erken yaşta sunulan destek programları, bireylerin sosyal, zihinsel ve fiziksel gelişimini yönlendirme açısından kritik önem taşır. Bu süreçte beslenme, yalnızca fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda genel gelişim düzeyini de etkileyen temel bir unsurdur. Bağışıklık sistemini güçlendiren dengeli bir diyet; eğitim ve rehabilitasyon destekleriyle birlikte bireyin yaşam kalitesini artırır.
Down sendromlu bireylerin ayrımcılığa uğramadan toplumda yer alabilmesi için, farkındalık düzeyinin artırılması ve hak temelli yaklaşımların benimsenmesi büyük önem taşır. 21 Mart, yalnızca sembolik bir gün değil; aynı zamanda kapsayıcı ve bilinçli bir gelecek için bir farkındalık çağrısıdır.