Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (Doktora)








 Avrupa Komisyonu 2024 Türkiye Raporu Hk.




31 Ekim 2024 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı 2024 yılı Genişleme Strateji Belgesi ve Türkiye’ye ilişkin ülke raporları hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur. Raporda ekonomik ve yapısal ilerlemeler, Doğu Akdeniz ve Yunanistan ile ilişkiler, Kıbrıs Sorunu ve AB’nin tutumu, ilişkilerin yeniden canlandırılması gibi konular öne çıkmaktadır. Bakanlık değerlendirmelerine göre, raporda hem olumlu hem de eleştirel unsurlar yer almakta, ancak bazı alanlarda eksik değerlendirmeler bulunmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye’ye ilişkin raporda AB’nin siyasi kriterler ve iç dinamiklere dair “haksız” değerlendirmeleri reddedilmiştir.
 
Açıklamada, Türkiye’nin ekonomi ve yapısal alanlarda ilerlemeler kaydettiği ve AB standartları ile uyum sağlama sürecini desteklediği belirtilmiştir. Bununla birlikte, askıya alınan diyalog mekanizmalarının – Ortaklık Konseyi ve Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantıları gibi – yeniden canlandırılmasının önemine dikkat çekilmiştir.
 
Bakanlık, raporun Doğu Akdeniz ve Yunanistan ile ilişkiler konusunda olumlu değerlendirmeler içermesini kayda değer bulmaktadır. Ancak, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin “maksimalist” olarak tanımlanan görüşlerine dayanan değerlendirmelerin dengeli olmadığı eleştirisi yapılmıştır. Türkiye, özellikle Kıbrıs sorunu konusunda AB’nin “tek taraflı” tutumunu eleştirerek, Kıbrıs meselesinde AB’nin yer almasının uygun olmadığını savunmaktadır. Türkiye, Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde “iki toplum,” “üç garantör güç” ve Birleşmiş Milletler'in yer alması gerektiğini, AB’nin ise bu süreçte tarafsız kalmasının önemini vurgulamaktadır.
 
Açıklamada, özellikle Kıbrıs meselesindeki çözüm sürecine ilişkin AB’nin taraflı tutumunun ve Kıbrıs Türk halkının haklarına yönelik duyarsızlığının, Türkiye’nin AB’ye olan güvenini zedelediği vurgulanmıştır. Türkiye’nin beklentisi, AB’nin daha dengeli bir yaklaşım benimsemesi, yapıcı diyalog mekanizmalarını yeniden canlandırması ve Türkiye’nin adaylık sürecini hızlandıracak somut adımlar atmasıdır.