''Öğrenmeyi'' Öğrenmenin Önemi Üzerine Bir Araştırma

‘’Öğrenme’’, öğrenilen bir davranış ve bunu geliştirdiğinizde işler daha da kolaylaşabilir. Marcel Veenman’ın çalışması ile derlenen yazı, kendi düşüncelerini yakından takip edip gözlemleyen ve öğrenme becerilerini geliştirmeye devam eden insanların; bu durumun aksi tutumunda yani öğrenmeye kapalı insanlardan daha başarılı sonuçlar elde edebileceğini anlatıyor. Öğrenmeyi öğrenme becerisi, doğuştan gelen zekadan daha önemli bir avantaj olabiliyor.

Bu noktada, araştırmaya dayalı olarak öğrenme becerilerinizi geliştirmenin üç pratik yoluna kısaca değinelim:
 
1)Hedeflerinizi Düzenleyin

Etkili öğrenme becerileri geliştirme yolları için, bir tür proje yönetimi işi yaptığınızı düşünün. Bir uzmanlık alanı geliştirmek için, önce öğrenmek istediklerimizle ilgili ulaşılabilir hedefler belirlemeliyiz. Ardından bu hedeflere ulaşmamıza yardımcı olacak stratejiler geliştirmeliyiz.
 
Öğrenmeye yönelik hedefli bir yaklaşım, uzmanlık kazanmayla ilişkili tüm rahatsız edici duygularla baş etmemize yardımcı olur: ‘’Yeterince iyi miyim? Başarısız olur muyum? Ya yanılıyorsam? Yapmayı tercih ettiğim başka bir şey yok mu?’’ (…) Stanford psikoloğu Albert Bandura, bu tür olumsuz duyguların yeni bir şeyler öğrenme yeteneğimizi çabucak yok edebileceğini söylüyor. Ayrıca, net hedeflere sahip bir plan geliştirirsek daha kararlı oluruz.

2)Düşünme Hakkında Düşünün

Üstbiliş, öğrenme yeteneği için çok önemlidir. Psikologlar, üstbilişi “düşünme hakkında düşünme, kendi düşünsel süreçlerinin farkında olma ve bu süreçleri kontrol edebilme” olarak tanımlıyorlar. Bir konuda uzmanlaşmak istediğimizde kendimize şu tür sorular sormamız bize bu beceriyi geliştirmede katkı sağlayabilir: ‘’Bu fikri gerçekten anlıyor muyum? Bunu bir arkadaşıma açıklayabilir miyim? Hedeflerim neler? Daha fazla bilgiye veya pratiğe ihtiyacım var?’’
Öğrenmede en büyük sorunlardan biri, insanların üstbilişle yeterince meşgul olmamasıdır. Kendilerine gerçekten bir beceri veya kavramı edinip edinmediklerini sormazlar. Düşünceleri hakkında gerçekten düşünmek için kendilerini zorlamazlar. Başlangıçta bu zor olabilir; ancak ileride tüm düşünsel süreçleri ve öğrenme becerilerini kolaylaştıracaktır.
Bu konuda ayrıca, 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden Nobel Ödüllü Richard Feynman örnek alınabilir. Kendisi yaşam boyu öğrenme konusundaki ünüyle de bilinir. Feynman’ın derinlemesine ve özenle öğrenme üzerine önerdiği teknikler de okulda, işte ya da hayatta herhangi bir konuyu öğrenmenizde mutlaka yardımcı olacaktır.
 
“Bir şeyi 6 yaşında bir çocuğa anlatamıyorsanız, siz de anlamamışsınız demektir” – Einstein
 

3)Öğreniminiz üzerine düşünün

2. seçenekle paralel olan üçüncü seçenekte de öğrenme sürecinizi derinlemesine analiz etmeniz gerektiği belirtiliyor ve öğrenmeyle ilgili bir çelişki vurgulanıyor. Bu noktada da öğrenme becerimizi anlamak için bazen öğrenmeyi bırakma anlarına ihtiyacımızın olduğu gerçeği açıklanıyor. Örneğin, bir problemden uzaklaştığımızda, genellikle o problem hakkında daha fazla şey öğrenebiliriz. Örneğin, bir meslektaşınızla, arkadaşınızla, yakınınızla tartıştığınız bir konuda, en iyi argümanlarınız  çoğu zaman başka bir şey yaparken aklınıza gelir. Çünkü, öğrenmek derinlemesine düşünmeden fayda sağlar. Bu tür bir düşünce de biraz sakin olmayı gerektirir. Biraz bilişsel sessizlik, bir anlık sessiz iç gözlem bu düşünce biçimini geliştirir. Uyku, bu fikrin önemli bir örneğidir. Derin uykuya dalarken veya uyurken bilgimizi toplamamız mümkündür. (Bu noktada bilişsel sessizlik fikri; stresliyken, kızgınken –veya başka durumlar- bir beceri kazanmanın neden bu kadar zor olduğunu açıklamaya da yardımcı olur.)

Siz de ‘’öğrenmeyi öğrenmek’’ için öğrenme hedeflerinizi bilinçli bir şekilde düzenleyerek, düşüncelerinizi düşünerek ve öğreniminiz üzerine düşünerek, daha iyi ilerleme kaydedebilirsiniz.
 
“21. yüzyılın cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil; öğrenmeyen, öğrendiği yanlışlardan vazgeçmeyen ve yeniden öğrenmeyenler olacak.”

Alvin Toffler