Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

Odyoloji (Yüksek Lisans) (Tezli)








 Kulaklıkla Müzik Dinlemenin İşitme Sistemine Etkileri


İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet UYAR kulaklıkla müzik dinlemenin işitme sistemine etkileri hakkında bilgiler verdi.


Teknolojik gelişmeler her geçen gün hayatımızı daha  çok etkilemektedir. Bunlardan biri de kulaklıklardır. Kulaklıklar önceden müzik çalarlara takılan birer aksesuar iken gelişen cep telefonu teknolojileri ile birlikte hayatımıza daha çok girmiştir. Şüphesiz teknoloji insanlara yarar sağladığı kadar zarar da verebilmektedir. Son yıllarda kulaklıkların insan sağlığına zararlarına ilişkin çok sayıda çalışma yapılmıştır ve çalışmalar 85 dB şiddetindeki seslere 8 saatten fazla maruz kalınmasının işitme sağlığına zararlı olduğunu göstermektedir. Biz de burada kulaklıkların işitsel sisteme zararlarını işlemeye çalışacağız.

Gürültünün insan sağlığına etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
  1. Kişileri huzursuz eder.
  2. Sözel iletişimi engeller.
  3. Çalışma etkinliğini azaltır.
  4. Uyku sorunlarına yol açar.
  5. İşitme duyusu ve yollarında zararlara yol açar.
Gürültünün işitme sisteme iki türlü etkisi vardır:
  1. Geçici Eşik Değişikliği (GED): Normal bir kulak uzun süre ve zararlı seviyede gürültüye maruz kalırsa işitme hassasiyeti oluşur ve bu da beraberinde geçici işitme eşiği düşmesi olarak ortaya çıkar. Fakat bu, bir süre sonra normale döner. Bu fenomen çoğunlukla gürültüde kalma süresinin ilk iki saatinde düzelir . Birçok geçici eşik değişikliği ilk iki gün içerisinde, yaklaşık olarak 16-18 saatte düzelmektedir. 40 dB’den fazla olan geçici eşik değişikliği patolojik olarak tanılanır ve kalıcı eşik değişikliği ile ilişkilidir.
 
  1. Kalıcı Eşik Değişikliği(KED): Kalıcı işitme kaybı, belirgin olarak 4 kHz’de görülen geri dönüşü olmayan işitme kaybı olarak tanımlanabilir. İşitme kaybı ilk 2-3 yılda en üst düzeyde iken, 10- 15 yıl sonra hızı azalarak ilerler. Gürültüye maruziyet ortadan kalktıktan sonra işitme aynı düzeyini korur . Çınlama ve baş dönmesiyle devam eden klinik bir tablodur. Tek kulakta görülebilir. İşitme kaybı olarak sensörinöral tip işitme kaybı tek başına veya iletim tipi işitme kaybı ile birlikte görülebilir. Bu tür gürültüye bağlı koklear işitme kayıplarında orta kulak ve iç kulakta travmaya bağlı olarak kulak zarında yırtılma, kemikçik sisteminde kopma, yuvarlak ve oval pencerelerde fistül oluşumuyla birlikte korti organında kısmen veya tamamen zedelenmeler görülebilmektedir.
 
Yukarıda bahsettiğimiz gibi yüksek sesle ve uzun süre kulaklıkla müzik dinlemenin işitsel sistem üzerinde geçici ve kalıcı etkileri olabilmektedir.

Dijital müzik aletlerinin kullanımından doğan şikayetlerin başında, çınlama  ve baş ağrısı  dikkat çekmektedir. Kulaklıkla müzik dinleyenlerin yüzde 10'unda işitme kaybı ve ilişkili problemler izlenebilmektedir.

Yapılan çalışmaların da gösterdiği gibi kulaklıkla yüksek sesle uzun süreli müzik dinlemek işitme sağlığına geçici ve kalıcı hasarlar verebilmektedir. Uğultu ve çınlama gibi erken belirtiler kişi tarafından önemsenmeyebilir. Ancak işitme kaybı, kişinin çevre ile iletişimi bozulunca göze çarpabilir ve bu durumda da çok geç kalınmış olabilir. Kulaklıkla müzik dinlemeyi seven gençlere tavsiyemiz işitme sistemleri üzerinde ilk şikayetler oluşmaya başladığında (kulaklarda uğultu, ağrı, işitme kaybı, çınlama vb.) vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalarıdır.