18 Mart 2019 Pazartesi
Pasif Agresif Kişilere Dikkat!
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Dr. Öğr. Üyesi Üney, günlük yaşantımızda diğer insanlarla çatışabileceğimizi belirterek, “Bu çatışmalarda çeşitli duygular yaşarız. Bunlardan en önemlilerinden biri öfkedir” dedi.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Dr. Öğr. Üyesi Üney, günlük yaşantımızda diğer insanlarla çatışabileceğimizi belirterek, “Bu çatışmalarda çeşitli duygular yaşarız. Bunlardan en önemlilerinden biri öfkedir” dedi.
Psikolojik bakışa göre öfkenin; engellenme, saldırıya uğrama, yoksun bırakılma, kısıtlanma gibi durumlarda hissedilen bir duygu olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi Rıdvan Üney, “Genellikle öfkeye neden olan şeye ya da kişiye yönelik, farklı biçimlerde saldırgan davranışlar oluşabilir. Kimilerinde öfke; vurma, eşyalara zarar verme gibi fiziksel olarak ortaya konulduğu gibi küfür, hakaret, eleştiri gibi sözel yollarla da ifade edenlerde mevcuttur. Kimi insan ise öfke duygusunu farklı bir şekilde ifade eder. Bu kişiler görünürde öfkeli değilmişler gibidirler, öfkelerini dolaylı yönden ifade ederler.” diye konuştu.
Pasif agresif kişilerin; bir yandan otoritenin yani üstlerinin, büyüklerinin desteğini isterken, aynı zamanda bağımsız olmak istediğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Rıdvan Üney, “Bu karmaşık durumda kişi üstlerine boyun eğerken ve pasif davranırken, bağımsızlığını kaybettiğinde agresif (öfkeli) bir tutum sergileyebilirler. Burada öfke ifade etme biçimi, dolaylı bir şekildedir. Verilen görevleri yapmak istemediğinde; kasten ya yavaş yaparlar, ya da yapmazlar. Toplumda oldukça sık görülür. Örneğin bankada gişe memuru ile müşteri arasında bir tartışma yaşandığında, gişe memurunun işini yaparken ağırdan alması pasif agresif bir tepkidir” şeklinde konuştu.
Dr. Öğr. Üyesi Üney, pasif agresif kişilerin özelliklerini şöyle sıraladı;
“Üstlerine, amirlerine, büyüklerine ya da müşterilerine karşı; aşırı saygılıdırlar.
Kendilerine verilen görevlere öfkelenirler.
Verilen işleri yaparken ağırdan alırlar.
Aşırı teşekkür ederler.
İnsanların desteğine ihtiyaç duyarlar.
Negatif bir bakış açıları vardır.
Seslerini yükseltmezler.
Önceden ne yapacaklarını kestirmek mümkün olmaz.
Hem çok yakın davranırlar, hem de isteksizdirler.
Kırılgan ve alıngandırlar. Ama dişlerini sıkarak bu durumu karşı tarafa göstermemeye çalışırlar.
Kızgınlıklarını; dolaylı olarak kibar bir şekilde, yani kendisinden beklenen işi yapmayarak gösterirler.
Sürüncemede bırakırlar.
İstemedikleri yere giderler ama surat asarlar.
İnatçı olarak bilinirler.”