Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

Klinik Psikoloji (Yüksek Lisans) (Tezli)








 Joker Filmi İncelemesi


Film, sinema dünyasında ‘Joker’ olarak tanıdığımız Arthur Fleck karakterinin hayatını konu almaktadır. Psikolojik ve nörolojik problemleri olan Arthur Fleck’in toplum tarafından görmezden gelinişi, damgalanması ve dışlanması ile ortaya çıkan olayları ve karakterin nasıl Arthur’dan cinayet işleyen Joker’e evrildiğini gözler önüne sermektedir. Gotham’ın varoş bir mahallesinde daha önce psikiyatri servisinde yatan annesiyle birlikte yaşamaktadır.



  1. GİRİŞ
Film, sinema dünyasında ‘Joker’ olarak tanıdığımız Arthur Fleck karakterinin hayatını konu almaktadır. Psikolojik ve nörolojik problemleri olan Arthur Fleck’in toplum tarafından görmezden gelinişi, damgalanması ve dışlanması ile ortaya çıkan olayları ve karakterin nasıl Arthur’dan cinayet işleyen Joker’e evrildiğini gözler önüne sermektedir. Gotham’ın varoş bir mahallesinde daha önce psikiyatri servisinde yatan annesiyle birlikte yaşamaktadır. Hayatını bir hayli zorlaştıran yersiz, istemsiz ve zamansız çığlık dolu kahkaha atmasına neden olan nörolojik problem yaşamaktadır. Yaklaşık yedi yaşlarında bir kız çocuğuna sahip komşusu Sophie’ye tutkundur ve kahraman olarak gördüğü Murray Franklin gibi bir komedyen olmak istemektedir. Ağır mutsuzluk duyguları yaşamakta, günde 7 farklı ilaç almaktadır. Devlet desteğini kesene kadar düzenli olarak ruhsal sağlık çalışanı ile görüşmektedir. O güne kadar kimse tarafından görülmeyen, varlığını hissedemeyen Arthur, kendine saldıran 3 kişiyi öldürdükten sonra insanların dikkatini çektiğinin ve görüldüğünün farkına varır. Bu durum onun yaşamını bir hayli değiştirir. Arthur yavaş yavaş artık hayatına suç işleyerek devam eden Joker’e dönüşür.
  1. a. Genel Bilgiler
Arthur 30’lu yaşlarında görünmektedir. Zayıf, ince, güçsüz ve çekingen bir görünümü vardır. Duygusal ve sosyal olarak yalnızdır. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan bir mahallede yaşamaktadır. Palyaçoluk yaparak hayatına devam etmektedir ve bu işten keyif almaktadır. Üvey annesi ile birlikte yaşamaktadır ve onun bakımını sağlamaktadır. Sosyal hayatında oldukça yalnızdır, hiçbir yakın arkadaşı yoktur. Çoğunlukla bireysel hareket etmektedir. Dans etmekten ve komedi şovları dinlemekten keyif alır. Çekingen ve içedönük yapısı yaşadığı travmatik olaylardan sonra değişir ve cinayet işlemeye ve bu durumdan pişmanlık duymamaya başlar.
  1. b. Aile Öyküsü, Geçmiş Bilgiler, Çocukluk
Arthur üvey annesi tarafından evlatlık olarak alınmıştır, babası yoktur. Paranoya belirtileri, narsistik kişilik bozukluğu, sanrılı bozukluk (filmde sanrılı psikoz olarak geçmektedir) tanısı olan bir anne tarafından büyütülmüştür. Çocukluk yaşantısı oldukça travmatiktir. Annesinin erkek arkadaşı tarafından annesine yönelik şiddete şahit olmuş, kendisi de ağır ve tekrarlı fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Yetkililer tarafından radyatöre bağlı olarak bulunmuş, vücudunda morluklar görülmüş, yetersiz beslenme kaydedilmiştir. Aldığı hasarlardan dolayı kafa travması geçirmiştir. Biyolojik ailesi ile ilgili bilgi mevcut değildir bu sebeple problemlerin genetik boyutu bilinmemektedir.
  1. c. Görünen Genel Problemler
Sosyal izolasyon ve uyumsuzluk; insanlarla etkileşim kurmakta zorlanır. İş yaşantısı dışında yakın arkadaşı ya da sosyal çevresi yoktur. ‘bütün hayatım boyunca var olup olmadığımı bilmiyorum’ şeklinde insanlar tarafından görülmediğini ve dışlandığını ortaya koyar. Genellikle toplu ortamlarda insanlardan farklı davranır. Gittiği komedi şovlarında genellikle insanların gülmediği kısımlara doğal olmayan gülme tepkisi verir.
Uykusuzluk problemi yaşamaktadır, bu sebeple gece buzdolabını boşaltıp içine girmek gibi uyumsuz davranışları görülmektedir.
Nöropsikolojik kaynaklı stres, kızgınlık ve üzüntü anlarında duygularını kahkaha şeklinde dışavurduğu psödobulbar etki  (pseudobulbar affect) göstermektedir. Benzer şekilde stresli durumlarda bacak titremesi görülür.
Vicdan kavramının yok oluşu; ‘En son bir arkadaşımla kavga ettim (3 kişiyi öldürdüğünden bahseder) kötü hissedeceğimi düşündüm ama hiç üzülmedim.’ şeklinde yaptığı eylemden pişman olmayışını ifade etmektedir.
  1. d. Psikolojik Belirtiler
Kronik ve yoğun mutsuzluk durumu; kendini sürekli berbat ve mutsuz hissetmekte, yaşamdan keyif almamaktadır.
Daha önce hastaneye kapatılma geçmişi vardır. Hastanedeki zamanının daha olumlu olduğunu ifade eder.
Arthur öfke ve kızgınlığını kontrol edemez. Filmin başlangıcında bu durum stres anında kafasını çok hızlı cama vurma, eşyaları tekmeleme ve zarar verme şeklinde görülmektedir. İlerleyen kısımlarda ise bu örüntü tekrarlı cinayet işlemeye dönüşmüştür.
  1. e. Öngörülen Tanıları
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Şizofreni
Depresyon
  1. f. Tanının Tartışması
Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Arthur başlangıçta çekingen ve pasif bir kişidir. Günlük hayatta ani öfke patlamaları yaşamaktadır. Şiddetli dayak yemesi sonrası 3 kişiyi öldürmekle başlayan bir suç tutuklanmasına yol açan yineleyici eylemlerde bulunmaktadır. Bu durumdan pişmanlık duymadığını hastane çalışanına ifade etmiştir. İlk cinayet eyleminden sonra ‘kötü’ olarak nitelendirdiği ve hak ettiğini düşündüğü Murray’i canlı yayında öldürmüştür. Fakat en son cinayeti sebepsiz yere işlemiştir. Bu durumun antisosyal kişilik bozukluğu boyutunda nitelendirileceği düşünülmektedir. Kendinin ve başkalarının güvenliğini umursamama, yaptıklarından vicdan azabı çekmemekte ve pişman olmamaktadır.
 
DSM V A grubu tanı ölçütlerinden 1.Tutuklanmasına yol açan yineleyici eylemlerde bulunmakla belirli olmak üzere, yasal yükümlülüklere uymama. 3. Dürtüsellik ya da geleceğini tasarlamama. 5. Kendisinin ya da başkalarının güvenliğini umursamama. 7. Başkasını incitmesi, başkasına kotu davranması ya da başkasından çalması durumunda aldırmazlık gösterme ya da yaptıklarına kendince bir kılıf uydurma ile belirli olmak üzere vicdan azabı çekmeme (pişmanlık duymama) maddelerini karşılamaktadır. Kişi aynı zamanda en az 18 yaşındadır.
 
Şizofreni

Delüzyonları olan bir anne ile büyümenin ve diğer çevresel stresörlerin bu durumu tetiklediği düşünülmektedir.
Büyüklük türü(grandiyöz) erotomani türü sanrıları olduğu düşünülmektedir. Özellikle Sophie’yi sevgilisi olduğuna ve onun Arthur’u Gotham’ın kurtarıcısı olarak gördüğüne inanmaktadır. Kendini Murray’nin programında sahneye çıkıp ne kadar iyi bir evlat olduğuna dair fantezileri vardır. Başka bir sahnede kendini zihnindekilere oldukça kaptırıp gerçekten elindeki silahla ateş etme girişiminde bulunmaktadır. Aynı zamanda sahneye çıktığı bir gösterinin oldukça kötü sonuçlanmasına rağmen alkışlandığı ve övüldüğü inancını barındırmaktadır. Kurtarıcı, komik, başarılı bir dansçı olduğuna dair sanrıları mevcuttur.
Şizofreninin negatif semptomlarından anhedoni ve asosyalliği göstermektedir. Duygusal katılımda azalma, yaşamdan keyif almama, mutsuzluk durumu yoğun yaşanmaktadır. ‘Umarım ölümüm yaşamımdan daha fazla para eder’ ifadesiyle bu isteği ve anlamsız gördüğü yaşamını açıklamaktadır. Asosyal bir yaşam sürmektedir, hiçbir arkadaşı ve yakınlık kurduğu biri yoktur. Kısıtlı zevklerinden biri olan komedi şovlarına yalnız gitmektedir.
Sanrıları sebebiyle uyum ve işlev düzeyi ileri derecede etkilenmiştir. Gerçeği değerlendirme yetisi bozulmuştur. Durumunun farkında değildir ve içgörüden yoksundur. Daha sonra Sophie’nin onu tanımaması ile geçmişe gidip aslında bunların zihninde olduğunu fark etmesi çok ufak bir içgörü gösterebilir.
Depresyon, umutsuzluk gibi prodromal etkiler olarak görülebilir.

DSM V Şizofreni A grubu tanı ölçütlerinden 1. Sanrılar. 2. Varsanılar. 5. Silik (negatif) belirtiler (duygusal katılımda azalma ya da kalkışamama) maddelerini karşılamaktadır. D. Şizoduygulanımsal (şizoaffektif) bozukluk ya da psikoz özellikleri gösteren depresyon bozukluğu ya da ikiuclu (bipolar) bozukluk dışlanır, E. Bu bozukluk, bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilac) ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojiyle ilgili etkilerine bağlanamaz. Süresini bilmediğimiz için, 6 aydan kısa sürer ise Şizofreniform Bozukluk olarak nitelendirilebilir.
 
Depresyon

Şizofreni tanısı için psikoz özellikleri gösteren depresyon bozukluğu tanısının dışlanması gerekmektedir. Fakat Joker’in durumunda bu ayrım kesin olarak yapılamamaktadır. Joker depresif belirtiler göstermektedir fakat depresyon tanı ölçütlerini tam olarak karşılamaz. Uyku sorunu yaşamakta, uyumak için garip (buzdolabına girmek) yerler seçebilmektedir, hayattan keyif alamamakta, bunu düzenli gittiği sosyal sağlık çalışanına çokça kez iletmektedir. Genel olarak ajite tepkiler verir. ‘Lanet hayatımda bir kere bile mutluluk nedir bilmedim’‘Umarım ölümüm yaşamımdan daha fazla para eder’ ifadesiyle anlamsız gördüğü yaşamını açıklamaktadır. DSM V A grubu tanı kriterlerinden 4. Neredeyse her gün, uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma. 5. Neredeyse her gün, psikodevinsel kışkırma (ajitasyon) ya da yavaşlama (başkalarınca gözlenebilir; yalnızca, öznel, dinginlik sağlayamama ya da yavaşladığı duygusu taşıma olarak değil). 7. Neredeyse her gün, değersizlik ya da aşın ya da uygunsuz suçluluk duyguları (sannsal olabilir) (yalnızca hasta olduğundan ötürü kendini kınama ya da sucluluk duyma olarak değil) maddelerini karşılıyor olabilir.

3. SONUÇ

Genetik faktörleri bilemesek de psikozu ve narsistik kişilik bozukluğu olan yani her zaman haklı olduğuna inanan, bencil, hatasını kabul etmeyen ve sıklıkla eleştirel ve suçlayıcı bir anne ile büyümek küçük bir çocuk için oldukça zordur. Arthur’un küçüklüğünde ihtiyaç ve duyguları ifade özgürlüğü temel ihtiyacı karşılanmadığını tahmin edebiliriz. Bu sebeple oldukça çekingen ve sosyal becerileri bilmeyen biridir. Sevgi ve onay aramaktadır fakat bir türlü aradığı sevgiyi bulamamaktadır. Annesinin durumunu öğrendikten ve çocukluğu ile yüzleştikten sonra büyük değişim yaşar. Maskeli depresyon gibi görünen ve çekingen yapısı  yerini antisosyal kişilik bozukluğu ve şizofreni belirtilerine bırakır. Bunun yanında çocukken ve yetişkinken yaşadığı travmatik olaylar ve çevresel faktörlerin etkisi değerlendirildiğinde Arthur’da şizofreninin depresyon, umutsuzluk gibi prodromal etkileri olabileceği düşünülmektedir. Aynı zamanda bunlara ek olarak antisosyal kişilik bozukluğu örüntüleri görülmektedir. Arthur artık hep istediği gibi birileri tarafından (fazlasıyla) farkına varılan Joker’dir.

 
Arş. Gör. Merve Seven