COVID-19 pandemisinin fiziksel hareketsizlik üzerindeki sonuçlarına ilişkin araştırmalar başlangıç aşamasında olmasına rağmen; evde karantinadaki kişilerin daha fazla ekran başında (televizyon izleme, telefon-bilgisayar kullanma, bilgisayarda oyun oynama vb.) vakit geçirmesinden dolayı fiziksel aktivite seviyelerinin düşmesi beklenmektedir. Fiziksel aktivite seviyesinin yetersizliği çok büyük bir halk sağlığı sorunudur ve dünya çapında yaklaşık üç yetişkinden biri önerilen fiziksel aktivite miktarına ve kalitesine ulaşamamaktadır[2].Bu sorunun Covid-19 sürecinde etkisini güçlendirmesi kaçınılmazdır.
İnsanların fiziksel ve zihinsel sağlığını korumak için bu kritik dönemde aktif kalmaları yönünde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerileri bulunmaktadır. DSÖ, yeterli sağlık ve zindeliği sürdürmek için gereken minimum fiziksel aktivite miktarına ilişkin açık yönergeler oluşturmuştur. Örneğin, son istatistiklere göre COVID-19'dan en çok etkilenen yaş grubu olan 18 ile 64 yaş arasındaki yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta veya 75 dakika şiddetli yoğunlukta fiziksel aktivite ya da buna karşılık gelecek orta ve şiddetli yoğunluktaki aktiviteleri kombine ederek yapmaları önerilir [3].
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ve ZİHİNSEL SAĞLIK
Fiziksel aktivitenin rolü ile ilgili iki temel nokta vardır; zihinsel sağlık ve bağışıklık sistemi. Bireyleri pandeminin endişe verici ve olumsuz düşüncelerinden uzaklaştırabilmek için egzersizin rolü oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalar, fiziksel aktivitenin bağışıklık sistemini, zihinsel sağlığı ve antiinflamatuvar etkileri arttırdığını göstermektedir [4]. Fiziksel aktivitenin bağışıklık sistemi üzerinde olumlu bir etkisi vardır ve bağışıklık sisteminin savunmasını arttırır. Fiziksel olarak aktif kişilerin üst solunum yolu (enfeksiyonlara karşı savunmasız bir alan) hastalık semptomlarını gösterme olasılıklarının daha düşük olduğu kabul edilmektedir. Matricardi, Negro ve Nisini'ni yaptıkları çalışmaya göre; düşük-orta şiddetteki egzersizlerin solunum enfeksiyonlarına karşı bağışıklık yanıtı için faydaları bulunmaktadır [5].. Yüksek şiddetli, yorucu egzersizler ise alveolar ventilasyonda fazla bir artışa ve üst solunum yolları enfeksiyonuna karşı savunmasızlığa neden olabilir [5]. Aerobik kapasitenin geliştirildiği özellikle milyarlarca lenfositi harekete geçiren kardiyorespiratuar sistemi gerektiren egzersizler ile belirli bağışıklık unsurlarının iyileştirilebileceği dolayısıyla COVID-19'a karşı korunma sağlanabileceği ve hastalığın şiddetinin azaltılabileceği gösterilmiştir [6].
Hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak güçlü olabilmek adına egzersizi hayatımızın bir rutini haline getirmemiz gerekmektedir.
Kaynaklar
1. Brooks SK, Webster RK, Smith LE, Woodland L, Wessely S, Greenberg N, Rubin GJ (2020) The Psychological impact of quarantine and how to reduce it: rapid review of the evidence. Lancet 395:912–920
2. Guthold R, Stevens GA, Riley LM, Bull FC (2020) Global trends in insufficient physical activity among adolescents: a pooled analysis of 298 population-based surveys with 1 6 million participants. Lancet Child Adolesc Health 4(1):23–35
3. World Health Organization Europe (2020) Stay physically active during self-quarantine.
4. Do the benefits of exercise in indoor and outdoor environments during the COVID-19 pandemic outweigh the risks of infection?
5. Matricardi PM, Dal Negro RW, Nisini R (2020) The first, holistic immunological model of COVID-19: implications for prevention, diagnosis, and public health measures. Pediatr Allergy Immunol.
6. Simpson RJ, Katsanis E (2020) The immunological case for staying active during the COVID-19 pandemic. Brain Behav Immun.
