BU ARAŞTIRMA NE HAKKINDADIR?
Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin COVID-19 aşılarını piyasaya sürmelerine karşılık aşılama konusu tedarik darboğazları, lojistik zorluklar, aşı planlamasıyla ilgili sorunlar ve aşı tereddütleri veya reddi gibi nedenlerle farklı hızlarda gerçekleşmektedir. "Bekleyip görmek" isteyen ve sonunda aşı olan insanlar bile farklı grupların aşılanma hızını yavaşlatmaktadır. Kısıtlamalar hafifledikçe ve salgının yarattığı yorgunluk bir şekilde ortaya çıktıkça genellikle insanların maske takma veya sosyal mesafeye uyma gibi önlemleri takip etmede daha rahat bir yaklaşım sergilemesine yol açtıkça - aşılama daha da önemli bir hale gelmektedir. Bu kapsamda, bazı araştırmacılar, aşı uygulamalarının olabildiğince hızlı ve eşit bir şekilde gerçekleşmesi çağrısında bulunmaktadır.
ARAŞTIRMACILAR NE YAPMIŞLARDIR?
Araştırmacılar, COVID-19'un Amerika Birleşik Devletleri’nde yayılmasına ilişkin bir bilgisayar modeli geliştirip farklı COVID-19 aşıları ile nüfusun farklı oranlarını aşılamanın etkisini incelemişlerdir. Daha sonra bu farklı simülasyonların hastaneye yatışlar, ölümler ve sağlık hizmetlerinden kaynaklanan maliyetler ve verimlilik kaybı üzerindeki etkilerini analiz etmişlerdir.
New York Şehir Üniversitesi’ne (CUNY) bağlı Halk Sağlığı ve Sağlık Politikası Enstitüsü, Baylor Tıp Fakültesi bünyesindeki Ulusal Tropikal Tıp Okulu ve Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi’nde çalışan bilim insanları tarafından yürütülen bu araştırma makalesi Enfeksiyon Hastalıkları Dergisi'nde yayınlandı.
ARAŞTIRMACILAR HANGİ BULGULARA ULAŞMIŞLARDIR?
Araştırmacılar, salgına karşı korunmadaki kazanımların gerçek anlamda nüfusun %20'si aşılandıktan sonra başladığını keşfettiler. Korunmada %50'den %70'e çıkmak, 9,5 milyon vakayı önleyebilmekte ve doğrudan tıbbi maliyetlerde ve verimlilik kayıplarında 10,8 milyar ABD Doları tasarruf sağlayabilmektedir. Bununla birlikte, araştırmacılar aşılama kapsamındaki görece küçük artışları ve daha yüksek aşılama seviyelerini daha erken sağlamanın yaşam kurtarmada önemli kazanımlar sağlamasının yanı sıra maliyetlerde önemli tasarruflar yaratacağını belirtmişlerdir.
Araştırmacıların geliştirdiği model, %70 etkili bir aşı ile 180 günde (örneğin yazın başlarında) %50 korunma kapsamına ulaşmanın 20,9 milyon vakada düşüş ve 91,660 ölümle sonuçlandığını bulmuştur. Ve %40 ile %50 arasındaki her %1'lik artış; 2,1 milyon daha az vaka ile 9,160 daha az ölümle sonuçlanmış ve bu durum doğrudan tıbbi maliyetlerde 960 milyon ABD dolarından, verimlilik kayıplarında ise 1,9 milyar ABD dolarından fazla tasarruf sağlamıştır.
Araştırmacılara göre, aşı kapsamını artırmak, vakaları önlemede daha etkili bir aşı kullanmaktan daha iyidir. Aynı sürede, %70 etkili bir aşı ile kapsamı %50'den %70'e çıkarmak vakaları 9,2 milyon azaltırken, kapsamı %50'de tutup aşının etkinliğini %70'ten %90'a çıkartmak ancak 7,1 milyon vakayı önleyebilmektedir.
TÜM BUNLAR NE ANLAMA GELMEKTEDİR?
Aşılama kapsamını yalnızca %1 oranında artırmak, binlerce hayat kurtarabilir ve tıbbi maliyetlerde milyonlarca doları kurtarıp ekonomik üretkenlik kaybını önleyebilir. Araştırmacılar, başlangıçta yaygın bir aşının hızlı şekilde kullanılmasının, hali hazırda devam eden aşı dağıtımına yönelik olarak sonraki aşamalarda gerekli olacak yatırım kaynaklarını tasarruf edebilmek için önemli olduğunu ileri sürmektedir. Sonuçlar ayrıca, güvenli olduğu sürece, bir aşının etkinliğinin, insanların aşılanma hızından daha az önemli olduğunu göstermektedir. Son olarak, araştırmacılar, bazı aşıların daha az etkili olduğu anlamına gelebilecek yeni ortaya çıkan varyantlarla ilgili endişelere işaret ederek ülkelerin hızlı ve yaygın bir aşılamaya odaklanmaları gerektiğini vurgulamışlardır.
Kaynak: https://www.gavi.org/vaccineswork/expediting-covid-19-vaccination-could-prevent-
millions-deaths-and-save-billions
