Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

Görsel İletişim Tasarımı (Yüksek Lisans) (Tezsiz)








 Arş. Gör. Büşra Kamacıoğlu Arter "Sesli Dizi" Serisini “Ses ve Sessizlik” Kavramları Üzerinden Yorumladı


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İletişim ve Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Arş. Gör. Büşra Kamacıoğlu Arter’de eşzamanlı olarak gerçekleşen “Sesli Dizi” serisinin “Dinleyen Gözler İçin” ve “Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)” sergilerini birbiriyle ses ve sessizlik kavramlarının sanatın ayrılmaz bir parçası olması üzerinden ilişkilendirerek düşüncelerini paylaştı.


Küratörlüğünü Arter'in Kurucu Direktörü Melih Fereli'nin üstlendiği Arter’in “sesli dizi” serisi kapsamında “Dinleyen Gözler İçin” ve “Yağmur Ormanları V (varyasyon 3) sergisi düzenlenmektedir. Arter disiplinlerarası sanat anlayışı ile bu serisinde de müzik ve ses ile güçlü bir bağ kuran işleri bir araya getirmektedir. 
 
Arter'in “sesli dizi” serisinin üçüncü sergisi Dinleyen Gözler İçin, çevremizdeki görsel dünyayla nasıl bir ilişki kurduğumuzu ses açısından anlamaya ve sesin sanatta oynadığı içsel role yönelik farkındalığımızı artırmaya odaklanmaktadır.  Karma sergide, pek çoğu güçlü bir müziksel bağa sahip eserler yer almaktadır. John Cage'in sessizliğin doğal müzikle harmanlandığı deneysel yaklaşımından ve çeşitli Fluxus sanatçılarından referans alan sergi, ziyaretçileri galeri mekânında hâkim olan genel sessizlik içinde eserlerin uyandırdığı "sesleri" keşfetmeye ve hayal etmeye davet etmektedir. Sergiyle ilişkili olarak sunulan La Cage Musicale [Müzik Kafesi] başlıklı çalma listesi de izleyici ile eser arasında etkileşimli bir deneyim yaşatmaktadır.
 
“Sesli Dizi” kapsamında Arter Karbon'un ses enstalasyonları ve konserler için olan salonunun akustiği içinde,  yine Melih Fereli'nin David Tudor la ve Composers Inside Electronics Inc. ile iş birliği sonucu tasarlanan ve kendi kendini icra eden “Yağmur Ormanları V (varyasyon 3)” başlıklı bir sergisi gerçekleşmektedir. Salonda büyük şamandıralar, plastik fıçılar, bakır küvet, bitki saksısı ve badminton raketi gibi yüksek tavandan sarkan 20 adet nesne bulunmaktadır. Bu nesneler farklı biçimlerde müdahale edilip birleştirilmiş ve önceden kaydedilmiş ses dosyalarından gelen sinyallerle titreşerek izleyicilerin keşfine açık bir biçimde gelişimini sürdüren bir ses ortamı meydana getirmektedirler.

Eş zamanlı olarak Arter’de gerçekleşen “Dinleyen Gözler İçin” ve “Yağmur Ormanları V (varyasyon 3)”  sergileri birbirleri ile “ses ve sessizlik” kavramı üzerinden yakından ilişkilidir. Bu anlamda İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) İletişim ve Tasarımı Bölümü öğretim elemanı Arş. Gör. Büşra Kamacıoğlu da sergi üzerine olan düşüncelerini dile getirdi:
 
Arter’in “sessiz dizi” kapsamında gerçekleştirdiği sergi deneyimlerinde müzik tüm sanatların kapsadığı evrensel dilin seslere dönüşmüş hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Ses ve sessizlik kavramı birbirinin zıttı kavramlar gibi görünse de birbirini kapsayan ve etkileyen iki kavramdır aslında. Derin bir sessizlik en büyük sesli olma halidir. Ses bir keşiftir ve bazen sessizliğin içerisinde çok daha iyi algılarız zihnimizdeki ve kalbimizdeki sesleri. Bu keşifte renkler ve nesneler bize eşlik eder. Bu anlamda birbirleriyle yakın diyalog içinde olan “Dinleyen Gözler için” ve Yağmur Ormanları V (varyasyon 3)” sergileri keşif için bize güzel bir ortam sunmaktadır. Yaratıcı kompozisyonları ve alışılmışın dışında fikirleri ile bilinen avangart besteci Jhon Cage hem Zen felsefesinden hem de Marcel Duchamp'ın ortak nesneleri sanat eseri olarak tanımlama eğiliminden yol çıkarak ses konusunda da benzer bir tavır takınmıştır. Arter’in bu serisi sessizliğin doğal müzikle ve eserlerle harmanlandığı deneysel yaklaşımından yola çıkarak hâkim olan genel sessizlik içinde eserlerin uyandırdığı "sesleri" keşfetmeye ve hayal etmeye imkân tanımaktadır.”

Dinleyen Gözler İçin sergisi Arter 2 numaralı salonunda 2 Ocak 2022’ye; David Tudor ve CIE, Inc.: Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) sergisi ise Arter Karbon salonunda 30 Ocak 2022’ye kadar ziyaret edilebilir.