Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF tarafından paylaşılan veriler, düzenli el yıkamanın ishal ve solunum yolu enfeksiyonlarını önemli ölçüde azaltabildiğini ortaya koymaktadır. Sabun ve su kullanılarak gerçekleştirilen 20 saniyelik etkili el yıkama işlemi, bulaşıcı hastalıkların yaklaşık yüzde 40’ının önüne geçilmesini sağlamaktadır. Bu basit uygulama, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sağlık kazanımları sunmaktadır.
El temizliği; özellikle okullar, üniversiteler, sağlık kuruluşları, kreşler ve toplu yaşam alanlarında hijyen zincirinin en güçlü halkasını oluşturmaktadır. Üniversiteler, öğrenciler ve personel arasında el hijyeninin önemine dikkat çekerek kalıcı farkındalık yaratma görevini üstlenmektedir. Sabun kullanımı, yalnızca suyla yıkamaya kıyasla mikropların büyük bir kısmının uzaklaştırılmasını sağlamaktadır. Ellerin iç ve dış yüzeylerinin, parmak aralarının, başparmakların ve tırnak diplerinin temizlenmesi, etkin hijyenin sağlanmasında belirleyici rol oynamaktadır.
Dünya El Yıkama Günü, yalnızca bir hatırlatma günü değil; aynı zamanda davranış değişikliğini teşvik eden küresel bir girişim niteliğindedir. Bu kapsamda, eğitim kurumları ve sağlık kuruluşları toplumun her kesimine el temizliğinin önemine ilişkin mesajlar iletmektedir. Hijyen alışkanlıklarının çocukluk döneminde kazandırılması, ilerleyen yaşlarda sağlık bilincinin yerleşmesi açısından büyük değer taşımaktadır.
El yıkama, yüksek maliyetli sağlık müdahalelerine gerek kalmadan enfeksiyon zincirinin kırılmasına yardımcı olmaktadır. Sabun ve suyun birleşimi, basit görünmesine karşın etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış güçlü bir koruma yöntemi sunmaktadır.
Dünya El Yıkama Günü, küçük bir alışkanlığın büyük bir toplumsal etki yaratabileceğini hatırlatmakta; sağlıklı nesillerin yetişmesi için güçlü bir farkındalık zemini oluşturmaktadır.
