Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

Çocuk Gelişimi (Yüksek Lisans) (Tezsiz)








  ‘’Anmaktan Anlamaya: Atatürk’ün İzinde’’ etkinliği gerçekleşti


İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Türkçe ve İngilizce Bölümleri, Gerontoloji Bölümü, Ortez-Protez Bölümü, Hemşirelik Kulübü ve Müzik Kulübü tarafından düzenlenen ‘’Anmaktan Anlamaya: Atatürk’ün İzinde’’ etkinliği J Blok Mehmet Akif Ersoy Konferans Salonunda gerçekleştirildi.


Saat 09:05’te saygı ve duruşu ve İstiklal Marşı ile açılış yapılmıştır. İGÜ SBF Dekan Yardımcımız Dr. Öğr. Üyesi Dr. Öğr. Üyesi A. Yüksel BARUT konuşmasında;

‘’Atatürk'ü bir "kahraman" olarak değil de bir "insan" olarak düşündünüz mü hiç? O da bizim gibi banyo yapan, yemek yiyen, pijama giyen, ağlayan, üzülen, gülen, seven birisiydi. Renkli bir kişiliği vardı... Erleriyle sigara içip sohbet eden, köylüyle ayran bölüşen, şekerli kahve içen, fal baktıran, gecelik entarisi giyen, bağdaş kuran sade bir vatandaştı. Yemek seçmez, sofraya gelen her yemeği yerdi. Karnıyarığı, kuru fasulyeyle pilavı, gül reçelini ve kavrulmuş leblebiyi çok severdi.

Atatürk, tüm insanlara değer verirdi; ama kadına ve kadın haklarına verdiği değer kuşkusuz tartışılamazdı. Kadını kadın olarak değil de Avrupalılar gibi insan olarak görürdü. Onların eğitimini önemli bulurdu. Kadınların erkeklerden daha bilgili, daha aydın, daha verimli olmaları gerektiğini söylerdi. Kadınları geri kalmış toplumların uygar olmadığını düşünürdü.

Değil yaşarken, öldükten sonra bile yalnız kalmadı. Norveçlilerin “Atatürk gibi olmak” diye bir deyimlerinin, tüm dünyada “Atatürk Çiçeği” adıyla bilinen bir çiçeğin olduğunu hepimiz bilmiyor muyuz? Esir alındığı gün Atatürk’ü tanıyan, Yunan Başkomutanı Trikopis, her “Cumhuriyet Bayramı” nda Atina´daki Türk Büyükelçiliğine giderek Atatürk`ün resminin önüne geçip saygı duruşunda bulunurmuş. Düşmanlarının bile saygı gösterdikleri ulu bir devlet adamı yalnız olabilir mi hiç? Şarkılardan fal tutar, aşk ve özlem şarkıları çalınırken ağlardı. Özgür ruhuyla, bazen ortalardan kaybolmak ister, bir sade vatandaş gibi yaşamanın özlemi ve coşkusuyla, otomobilinden inip hareket etmek üzere olan trene atlar, tramvaya binip Beyoğlu'na çıkar; aklına esti mi türkü söyler, coştu mu zeybek oynar, erleriyle güreş tutar, gece yarısı mutfağa inip aşçısıyla omlet ya da yakınlarının pek sevdiği menemene benzer bir yumurta yemeği yapardı.
Atatürk aslında öğretmen değil, dünyada “Başöğretmen” olarak kabul gören tek liderdi. Bir geometri kitabı yazmıştı. “Üçgen, açı, dikdörtgen …” gibi tam 48 geometri teriminin Türkçe isim babasıydı. Bu yönüyle de Mustafa Kemal, gerçekten bir öğretmendi. Bir Adanalı kadar sıcakkanlı; Karadenizli olmamasına karşın, bir Karadenizli kadar cana yakın, bir Aydınlı kadar oturaklıydı. Kısacası O, Anadolu insanının mayasından, onun kumaşındandı.’’ şeklinde bahsetmiştir.

Dr. Öğr. Üyesi A. Yüksel BARUT’un konuşmasından sonra İGÜ Müzik Kulübü öğrencilerinden oluşan grup tarafından Atatürk’ün sevdiği şarkılar söylenmiş ve öğrenciler tarafından zeybek oynanmıştır.  Öğrencilere plaketleri protokol üyeleri tarafından verilmiştir. Dekan Yardımcımız Dr. Öğr. Üyesi A. Yüksel BARUT’un etkinlik kapanış konuşması ile etkinlik son bulmuştur.