Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

Çocuk Gelişimi (Yüksek Lisans) (Tezsiz)








 Yaz Aylarının Önemli Bir Halk Sağlığı Sorunu: Besin Zehirlenmeleri


“Besin zehirlenmesi; özellikle yaz aylarında artış gösteren önemli bir halk sağlığı sorunudur” diyen İGÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Halk Sağlığı uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.



Beslenme ve özellikle de yeterli ve dengeli beslenme bireylerin sağlıklı yaşamlarında önemli olup; güvenli besin seçimi, besinlerin satın alınmasından tüketimine kadar ki her aşamada hijyenik koşulların ve uygun saklama koşullarının yeterince sağlanamaması sağlığımızı tehdit eden birçok hastalığa neden olabilecektir. Sıcaklıkların artmasıyla besin zehirlenmesinde etkili olan bakteriler ve toksinleri üremek için daha uygun ortam bulmakta bu nedenle de yaz aylarında besin kaynaklı zehirlenmelerin görülme sıklığında da artış olmaktadır.

Besin zehirlenmeleri; çoğunlukla hafif seyreden ve kısa süreli hastalıklar olmalarına karşın, zehirlenmeye yol açan mikroorganizmalar ve bireye bağlı faktörlerle birlikte ağır seyirli ve ölüme kadar giden tablolara neden olabilirler. Besin kaynaklı hastalıklara özellikle bebekler, çocuklar, gebeler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler daha duyarlıdır.
Besin zehirlenmesi; herhangi bir besinin tüketimi sonucu gelişen enfeksiyon veya intoksikasyon durumuna verilen genel isimdir.

Besin zehirlenmelerine yol açan etmenler nelerdir?
Besin ZehirlenmesiKimyasal maddeler, tarım ilaçları, deterjanlar, plastikler, parazitler ve mikroorganizmalar (bakteri, küf, maya) bu etmenler arasında sayılabilir. Besinlerin saklanacağı kaplarda önemli olup; bakır ve kurşun kaplarda saklanması özellikle ağır metal zehirlenmelerine neden olabilecektir. Bu nedenle kalaysız bakır, alüminyum ve boyalı plastik kaplarda besinler bekletilmemelidir.
 
Besin Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir?
Besin zehirlenmeleri çoğunlukla aniden başlar, kontamine olmuş besinler tüketildikten sonra hastalık belirtileri 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkabilir. İshal, karın ağrısı, karında kramp, bulantı, kusma bazen de ateş görülebilir.  Aynı kontamine besini tükettikten sonra bazı bireylerde hiç belirti görülmezken, bazı bireylerde de belirtiler çok ağır seyredebilir; bu durumu belirleyen besinin ne oranda kontamine olduğu, tüketilen miktar ve bireyin duyarlılığıdır.
 
Kusma ve ishal vücudun toksine gösterdiği tepkiler olup; özellikle ilk 24 saat içerisinde bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Bu dönemde yatak istirahatı ve bol sıvı alınması çok önemlidir. Yoğurt, pirinç lapası, haşlanmış patates gibi besinlerin tüketilmesi ishalin azalmasında etkili olabilir, bunun yanında çiğ sebze, kayısı, erik, incir, karpuz, üzüm gibi meyvelerin bağırsak hareketliliğini artıracağı için tüketilmemesi uygun olacaktır.
* Kanlı ishal, ishal ile birlikte şiddetli baş ağrısı, boyun ağrısı veya ateş varsa ve zehirlenme belirtileri iki günden fazla devam ediyorsa hemen bir hekime başvurulmalıdır.

Besin ZehirlenmesiBulaşma Yolları Nelerdir?
Bakteriler, besinlere bulaşabilmeleri için mutlaka bir aracıya gereksinim duyarlar. Bu aracılar, insanlar, hayvanlar ve böcekler olabilir. Temiz bir yiyeceğe besin olmayan ve bakteri içeren etmenlerden bakteri bulaşmasına çapraz bulaşma denir. Çapraz bulaşmaya neden olan besin dışı etmenler; eller, araç-gereçler, doğrama tahtaları, mutfak tezgahları, mutfakta kullanılan bez ve süngerler, giysiler, öksürme, hapşırmadan kaynaklanan damlacıklardır. Besin zehirlenmesine sık neden olabilen bakteriyel etkenlerden salmonella türleri önemli olup;  çiğ veya iyi pişmemiş tavuk, et, yumurta, balık ve pastörize edilmemiş sütler  salmonella türlerinin üremesi için iyi birer kaynaktır. Sokak sütleri, pastörize edilmedikleri için Salmonella açısından risklidir.

Besin zehirlenmelerinde tedavi
Besin zehirlenmelerinin çoğu kendiliğinden geçmektedir. Ancak geçmez ise ishal ve kusma ile kaybedilen sıvı ve elektrolit  kayıplarının yerine konması yeterli olabilir. Yetmediği durumlarda kan tetkikleri ve gaita tetkiki sonrasında anti mikrobiyal tedavi gerekebilecektir.

Besin zehirlenmelerinden korunmada;
Besin ZehirlenmesiKişisel hijyenin sağlanması, ellerin sık sık, yöntemine uygun şekilde yıkanması, tırnakların kısa ve temiz olması, ellerde yara, kesik gibi durumlarda besin hazırlanması gerekiyorsa bu lezyonların su geçirmeyen bir bandajla kapatılması, pişirilip daha sonra tüketilecek yemeklerin oda sıcaklığında, tezgah ve ocak üzerinde iki saatten fazla soğumaya bırakılmaması, yaz aylarında  ise pişmiş yemeklerin oda sıcaklığında bir saatten fazla bekletilmemesi, dondurulmuş besinlerin asla kalorifer, soba vb. üzerinde çözdürülmemesi, bu besinlerin en uygun çözdürme yöntemlerinin buzdolabı sıcaklığında, ambalajlı hali ile akan su altında veya mikrodalga fırında çözdürmek olduğunun bilinmesi, öncesinde de bu besinleri satın alırken soğuk zincirinin kırılmamış olmasına dikkat edilmesi, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerinin kullanılmaması, satın alınan sebze ve meyvelerin bol akan su altında iyice yıkanması, kıymadan yapılan besinlerin iyice piştiğine emin olunması, içme suyunun güvenilir kaynaklardan temin edilmesi, güvenilirliğinden emin olunmazsa kaynatılması ya da mümkünse eczanelerden klor tabletleri alınarak kullanım talimatına uygun olarak kullanılması, konserve besin satın alırken, alt ve üst kapakları şişkin ve kutusu hasar görmüş olanların satın alınmaması, tahıl, kuru baklagil gibi kuru gıdaların asla nemli ve sıcak bir ortamda saklanmaması, her türlü gıda maddesi satın alırken etiket bilgisinin okunması, üretim ve son kullanma tarihi ve saklama koşullarına dikkat edilmesi, özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılması, mutfakta kullanılan bez, tutaç ve süngerlerin mikropların bir yerden başka bir yere taşınmasında etkili olabileceği düşünülerek her kullanım sonrası bezlerin dezenfekte edilmesi önemlidir.
 
Kaynak
Besin Zehirlenmeleri, Nedenleri ve Korunma Yolları. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Şubat 2008/ ANKARA