Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü - lisansustu@gelisim.edu.tr

Çocuk Gelişimi (Yüksek Lisans) (Tezli)








 ''Çocuk İstismar ve İhmalinin Önüne Geçebilmek Adına Yapılması Gerekenlerin En Başında Eğitim Gelmektedir''


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Çocuk Gelişimi Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Deniz Yıldız, çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili paylaşımlarda bulundu.


Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz, temelde farklı davranışları içeren istismar ve ihmal kavramları, sık sık birbirine karıştırılmakta ve birbiri yerine kullanılmaktadır. Tanım olarak çocuk istismarı, ebeveynler veya çocuğun bakımından sorumlu diğer yetişkinler tarafından çocuğa yöneltilen çocuğun gelişimini engelleyen veya olumsuz etkileyen aktif eylemler olarak tanımlanabilir. İhmal ise çocukların fiziksel ya da psikolojik ihtiyaçlarının süreğen bir şekilde karşılanmamasını içeren, çocuğun gelişimini olumsuz etkileyen pasif davranışlar olarak tanımlanabilir. Çalışma sonuçları gösteriyor ki istismar veya ihmal edenler bazen aile içinden bazen de aile dışından olmakla birlikte, genellikle çocuğun tanıdığı yetişkinlerden oluşmaktadır.
İstismar türleri fiziksel, cinsel ve duygusal istismar olarak gruplanırken, ihmal türleri temel olarak fiziksel ve duygusal ihmal olarak gruplanabilir.  Fiziksel istismar, çocukların onlara bakmakla yükümlü olan kişilerin elinde fiziksel açıdan zarar görmesi, bedensel bütünlüğünün bozulmasıdır. Cinsel istismar, bir yetişkinin kendi cinsel ihtiyaç ve istekleri için çocukları araç olarak kullanması seklinde tanımlanmaktadır. Duygusal istismar ise çevredeki yetişkinler tarafından çocuğun gelişimini zedeleyici ve engelleyici duygusal eylemler olarak tanımlanmaktadır (çocuğa sözel şiddet uygulamak, lakap takmak vb…). Tüm istismarların ortak özelliği çocuğa, gelişimine zarar verici nitelikte olması ve aktif eylemler içermesidir.
Fiziksel ihmal çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını karşılamada yetersizlik veya çocuğa yeterince göz kulak olamama şeklinde karşımıza çıkmaktadır (yetersiz beslenme, giydirme, hijyen ya da bakım sunma…). Duygusal ihmal ise çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılamada yetersizlik olarak değerlendirilmektedir. Tüm bunlar içerisinde duygusal istismar ve ihmal çok sık görülmesine karşın fiziksel bir iz bırakmamaları sebebiyle, fark edilmesi, tanınması ve ispatlanması en zor olan istismar ve ihmal türüdür. Etkileri bakımındansa en az diğer istismar-ihmal türleri kadar uzun dönem olumsuz etkilere sahip olduğu bilinmektedir.Çocuk İhmal ve İstismarı
İstismar ve ihmal açısından çalışmalarda bazı risk faktörleri saptanmıştır. Bu risk faktörlerini bireysel (istenmeyen çocuk olmak, zihinsel/fiziksel engel durumu, hiperaktif veya zor mizaçlı çocuk olmak…), ailesel (yalnız ebeveyn olmak, deneyimsizlik, genç yaş, eğitimsizlik, çocukken istismara uğramış olmak, sosyal desteksizlik, öfke kontrolünde güçlükler…) ve toplumsal (yasalardaki boşluklar, toplumsal eşitsizlikler, şiddetin o toplumda kabul edilebilir olması, kültürel normlar ve medya kültürü…) faktörler olarak gruplamak mümkündür. 
İstismar ve ihmalin önüne geçebilmek ve çocukları koruyabilmek adına yapılması gerekenlerin en başında eğitim gelmektedir. Bu alanda çocukları ve yetişkinleri bilgilendirmek, farkındalık kazanmalarını sağlayıcı çalışmalar yapmak, çocuklara ‘özel alan’ tanımlamasını ve ‘özel alanını’ nasıl koruyabileceğini öğretmek, ev ortamında çocuğun özel alanına saygı duymak ve bunu davranışlarla da desteklemek, disiplin uygulamalarında pozitif disiplin tutumları açısından ebeveynleri eğitmek yapılabilecekler arasındadır. Çocuklarda ihmal veya istismar şüphesi uyandıracak davranışlar görüldüğünde bu konu hakkında uygun yollarla bilgi toplamaya çalışmak, çocukla görüşmesi ve değerlendirmesi adına bir çocuk ve ergen psikiyatristinden destek almak, şüphe varlığında durumu gerekli mercilere yazılı olarak bildirmek; hem varsa mevcut ihmal-istismar durumunun önüne geçmesi, hem çocuğun gelişimi açısından çocuğa gerekli desteğin alınmasını sağlaması hem de yasal yollardan elde edilecek sonuçlarla birlikte çocuğun adalet kavramının gelişmesine fayda sağlaması bakımından çok önemlidir.